Ankara-Atina hattında kriz çıkaran Yunanistan’ın İyon ve Ege Denizi’nde birer deniz parkı oluşturma planıyla ilgili Yunan Başbakan Miçotakis’ten yeni bir açıklama geldi.
“DENİZ PARKI PROJEMİZ TÜRKİYE’Yİ İLGİLENDİRMEZ”
“Action24” televizyon kanalına bir mülakat veren Miçotakis, “Bu deniz parklarını kendi karasularımızda kuruyoruz. Bu konuda anlamsız bir tartışma var. Plan Türkiye’yi ilgilendirmez. Eğer Türkiye, karasuları içerisinde kendi parklarını oluşturmak istiyorsa, bu beni ilgilendirmez.” dedi.
“ERDOĞAN’A DA SÖYLEDİM; LOZAN’A TABİYİZ”
Yunanistan Başbakanı aynı röportajda, Ankara ile Atina arasında Ege’deki kıta sahanlığı anlaşmazlığına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin Yunanistan’ın egemenliğine karşı girişimlerde bulunduğunu savunan Miçotakis, “Yunanistan için Ege’de ‘gri bölgeler’ yoktur. Ege’deki egemenlik meseleleri, bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da söyledim, Lozan Antlaşması ile tanımlanmıştır.” dedi.
YUNANİSTAN’IN DENİZ PARKI PROJESİ VE TÜRKİYE’NİN TEPKİSİ
Yunanistan, Nisan ayında başkent Atina’da düzenlenen ve yaklaşık 120 ülkeden temsilcilerin katıldığı “Okyanuslarımız Konferansı”nda iki yeni deniz parkı oluşturma planını duyurmuştu. Parkların biyolojik çeşitliliği ve deniz ekosistemlerini korumak için oluşturulacağını söyleyen Mitsotakis 780 milyon euro değerindeki program çerçevesinde deniz dibinde trol avcılığının yasaklanacağını, plastik ve mikroplastik kirliliğiyle mücadele edileceğini ifade etmişti. Yunanistan’ın planına göre 2026 yılından itibaren deniz koruma alanlarını gözetlemek için insansız hava araçları, uydular ve yapay zekanın kullanıldığı bir bilimsel izleme ve gözetleme sistemi devreye girecek.
Türk Dışişleri Bakanlığı ise, Atina’nın attığı adıma tepki göstermişti. “Yunanistan’ın, Ege sorunları bağlamında öteden beri hemen her platformdan istifade etme çabası içinde olduğu bilinmektedir. İlişkilerimizde son dönemde görülen yumuşamaya rağmen, Yunanistan’ın bu defa da çevreyle ilgili hususları istismar ettiği görülmektedir.” denilen açıklamada, “Ege sorunlarını ve egemenliği uluslararası anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususları kendi gündemi çerçevesinde kullanmamasını Yunanistan’a tavsiye ederiz.” ifadelerine yer verilmişti.
