Başkan Tüsedad Solakoğlu: “Sağlam Bir Tarım Politikasına İhtiyacımız Var, Depremden Etkilenen Kırsal Alana ‘Sizin İçin Bina Yaptık’ Demek Mümkün Değil”
DİLAN BUTLU
Tüm Süt, Et ve Damızlık Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, ilk günden bu yana depremden etkilenen üreticilere yem gönderdiklerini söyledi. “Kırsal insanın kaçma şansı olmadığını” vurgulayan Solakoğlu, “Sadece beton binalar yapıp ‘İşte size bir bina yaptık’ demek yetmez. Üretimin devamını sağlayacak alt yapıyı oluşturmamız gerekiyor. İnsanların orada kalabilmesi için yaşamla üretimi bütünleştiren bir mekanizma oluşturmamız gerekiyor. Bu insanların tekrar üretime girebilmesi için fiyat istikrarına ihtiyaç var. Kısacası şu anda olmayan sağlam ve ayakları yere basan bir tarım politikasına ihtiyacımız var” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremler 11 ilde yıkıma neden oldu. Yaklaşık 13 milyon vatandaşı etkileyen depremlerde arama kurtarma çalışmaları sürerken, Hatay’da 20 Şubat akşamı büyüklükleri 6,4 ve 5,8 olan iki deprem daha meydana geldi. Son resmi bilgilere göre 44 bin 374 vatandaş hayatını kaybetti. iki hafta ortasında meydana gelen 4 büyük depremde.
TÜSEDAD Lideri Sencer Solakoğlu ile deprem bölgesinde tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapılması nedeniyle son durumu ve acil değerlerin neler olması gerektiğini konuştuk.
Hayvanlara zarar veren üreticilere yem gönderdiklerini belirten Solakoğlu, depremden etkilenen üreticilerin mağduriyetini ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:
“Kaçmak isteyip hayvanlarını yok olmaya terk edenler oldu: Hatay’dan bahsedecek olursak kırsalda yıkım çok büyük özellikle Samandağ ve Defne burada çok sıkıntı var. Yıkılan binaların altında kalan bazı hayvanlar telef oldu. Kalanlardan yaralılar bölüme sevk edildi. Kaçmak isteyenler, hayvanlarını karşılıksız satanlardı. Et ve Süt Kurumu devreye girdi, reyonlar ağırlaştı ama orada da üretimde çok ciddi düşüş bekliyoruz.
GÜNLÜK YEMİNİZİ TÜM ÇİFTÇİLERE BAĞIŞLAYIN: Orada kalanlara yem yardımı yapmaya çalışıyoruz ama üreticiye yol yok. Traktöründe göçük olanlar var. (Çiftçi Kayıt Sisteminde) Kayıtsız olanlar var. Yemi de üreticinin doğrudan hayvanın önüne koyacağı ve 6-7 ay saklanabilecek şekilde paketliyoruz. Tüm çiftliklere ‘bir günlük yeminizi bağışlayın’ çağrısı yaptık. Bir günlük yemekten zarar gelmez. ‘En azından oradaki insanlar bizim gönderdiğimiz yemlerle birkaç ay hayvanlarını besleme imkanı bulsun’ dedik. Bunu yaparken bakanlık personeli, o bölgeden sorumlu vali olan kendisiyle temasa geçti. Yardım daveti alıyoruz, ancak yemi teslim ettikten sonra çiftçinin gelip yemi almasına veya teslim etmesine yardımcı oluyorlar. Yani seferberlik var, umduğumuz kadar gönderemiyoruz ama bulduklarımızı gönderiyoruz. Gelen yardım talepleri hep bu yöndedir. İnsanlar hep yem ister, insanlar o basamaktadır.
KIRSAL KISIMIN KAÇMA SEÇENEĞİ YOKTUR: Oradaki yem satıcıları yıkıldı. Temel ihtiyaçların temini bile zor. Bunlar her geçen gün biraz daha azalacak ama yine de çadır açılışlarının olduğunu biliyoruz. İnsanlar hayvanlarının acısını çekerken hayatta kalanlara sahip çıkma zorunluluğu vardır. Çünkü kırsal kesimin kaçma seçeneği yok. Evcil hayvanına bakmak zorundadır. Onun başkentidir. Onlar için kaçamamak ekstra bir zorluktur.
SADECE BETONDAN İNŞA ETMEK VE ‘SİZİN İÇİN BİZDE BİNA VAR’ DEMEK DEĞİLDİR: Sadece beton binalar yapıp onlara ‘İşte size bir bina yaptık’ demek yetmez. Orada üretimin devamını sağlayacak alt yapının oluşturulması gerekiyor. Eski sistemle üretimin alt yapısı oluşturulmamalıdır çünkü eski sistem çalışmayan bir sistem içindedir. İnsanların orada kalabilmesi için yaşam ve üretimi bir araya getiren bir mekanizma oluşturmamız gerekiyor. Bu kişilerin tekrar üretime girmesi için fiyat istikrarı şart. Kısacası sağlam ve ayakları yere basan bir tarım politikasına ihtiyaç var ki şu an öyle değil.
YARDIM İSTEYEN ÇOK KÜÇÜK ÜRETİCİLER: Yardıma başvuran üreticilerimizin tamamına yakını çok küçük ölçekli üreticiler. Özünde, ekonomik olmayan bir ölçek kadar küçüktür. Yani kendi ihtiyaçlarını veya çok yakınlarının ihtiyaçlarını karşılayacak 2-3 inek operasyonundan bahsediyoruz. Bu hayvanlar birden fazla etiketlenmiyor bile. Kayıt dışı hayvanların telef olmaması ve zararlarının tazmin edilmesi için yetkililere çağrımız yerinde tespit yapılmasıdır. Evin ahırı yapılıncaya kadar aylık nafaka ödemesi yapmak ve her şeyi kuracak kadar takviye vermek kuraldır. Bu yapılmazsa sadece o bölgede üretim kesintiye uğramaz. Olacağından daha fazla göç olacak.”